DİKABORZ

Yaklaşık 50 yıldır gergef,gergef işledikleri,etkisiz yönetim,göbeğinden bağlı,tam bağımlı Türkiye yapısı,her kurumun bakanlığından,odacısına kadar sızılan etkisizleştirilen bir yapı ile ABD ve İsrail’in her parçaladıkları yere yamadıkları bir devlet yapısından her şerden bir hayr doğar müjdesi ile 15 Temmuzla beraber bağırsaklarımızdan temizlediğimiz,ancak hala,damarlarımızda,kılcal damarlarımızda ve siniz uçlarımızda kalıntıları dolaşan fetöcüler ve benzeri oluşumlar,tasmalarını tutan ABD ve İsrail bunlardan ümidi kesince,eski Türkiye’de oluşturdukları o vesayet yapısı bozulunca yeni bir takım arayışlara girip,ihmal ettikleri siyasi partilere sızma,ele geçirme ve bu anahtarı kullanarak eski Türkiye kapısını açmak gibi bir hinliğe başvurmuş ve bununla ilgili planlarını devreye sokmuşlardı. Joe Biden bundan o kadar emindi ki hiç saklamadan gizlemeden tvlerde beyanatlar vererek açıklıyordu. Bu satırın altını çizerek yazıyorum lütfen dikkat kesilin,ABD bir ülkeye büyük elçi atarken o ülke

İslam dünyasının temelde coğrafyalar üzerinde ve bu coğrafyalarda ki siyaset zaviyesinden iki ana fikri vardır. Dar’ül İslam,Dar’ül harp.İlmi ve felsefi olarak bu konulara girmeyeceğim çünkü bu gerçekten ilmi ve derin bir konu,bu konuyu gerçek anlamda islam alimlerine icma-i ümmet manasında bırakmak gerektiğini düşünüyorum.Çünkü; Eline birkaç kitap alıp onu okuyup,arapça dilinin inceliklerine sahip olmadan bile tefsir-meal  yapmaya kalkanların her konuda kendini alim zannedenlerin, bir hadis bile nakletmek için aylarca o zamanki şartlarda binbir zahmetle yol tepip,sonra ravinin atı aldattğını görünce o hadisi nakletmekten vaz geçip geri dönecek kadar takva ve ilim sahibi gibi gösterenlerin at izinin it izine karıştığı bir dönemdeyiz. Üniversitelerden mezun olmuş,sonrasında ilahiyat profesör kimlikli nice baği,tuğyan içersinde hatta inkar içersinde zevatları gördük.Necip Fazıl üstad Son Devrin Din Mazlumları isimli eserinde din alimlerinin neler çektiğine  dair meseleleri kaleminden öğr

Bilindiği üzere muhalefet partileri içlerinden birini masanın altına gizleyerek 28 Şubat 2022 de bilinçli ve hesaplanmış sembolik bir tarih seçilerek açıklamış oldukları güçlendirilmiş parlamenter sistemi diye eski, ayaklarına prangalar vurulmuş, uydu devlet hayaliyle bir oluşum içerisine girerek, cumhurbaşkanlığı sisteminde ilelebed başa geçemeyeceklerinden bu miyadı dolmuş sadece kendileri için istedikleri hdp'yi dışlayamadıkları bir bir oluşum yaparak eski Türkiye yapısını oluşturmaya çalışmaktadırlar. Nedir bu güçlendirilmiş parlamenter sistemi sorusuna geçmeden şunu hatırlamanın oldukça önemi ve neyi amaçladıklarının da göstergesi olacağını  düşünüyorum. Hatırlayalım 2018 de CHP ,HDP ,İP, Saadet, Anayasa Profösörü İbrahim KABOĞLU başkanlığında bir anayasa çalışması yapmışlar sonra o kadar inkar edilmesine rağmen gerek ses kayıtları gerekse İbrahim KABOĞLU tarafından doğrulanmış gündemler değiştirilmek suretiyle bize unutturmaya çalışılmışlardır. İşte güçlendirilmiş parlamenter